Açıklama:
Yanıt Açıklaması: Napoleon, Avrupa’daki egemenliğini pekiştirmek amacıyla, milli rengi olmayan “kozmopolit” bir doktrin sunmaya çalışmaktaydı. Napoleon, XVIII. yüzyılın Aydınlanma Çağı’nın erdemlerini savunarak, bütün Avrupa’nın kendisiyle birlikte Orta Çağı’nın geriliklerine ve feodalizme karşı savaşmasını istiyordu. Ne var ki, Napoleon içeride olduğu gibi, ele geçirdiği ülkelerde de yerli aristokrasilerle iş birliği yapıyordu. Napoleon’un başka çelişkileri de vardı. Avrupalılara çağdaşlık ruhunu yaymaya çalışırken eski Roma’nın gösteriş ve sefahatine yeniden yönelmekten de kendini alamıyordu. Napoleon’un oluşturmaya çalıştığı uluslararası sistem Fransa’nın damgasını taşıdığı için, buna karşı doğmakta olan hareket de elbette Fransa aleyhtarıydı. Napoleon otoriterliğin sembolü olduğundan, ona karşı çıkan hareket ayrıca demokrat ve liberal bir nitelik de taşıyordu. Böylece milliyetçilik, yalnız Fransa’ya değil, o ülkelerde Fransız etkisindeki yukarı sınıflara da karşı çıkan halkçı ve demokratik bir hareket niteliği kazanmaktaydı. Napoleon’a karşı doğmakta olan milliyetçi tepki, Avrupa ülkelerindeki halkın kendi kurumlarına, geleneklerine, kültürlerine, öz tarihlerine ilgisini artırdı. Fransız etkisinin bütün bunları eriteceği konusunda kaygılar da yaygınlaşmaya başladı. Napoleon’a karşı ilk büyük milli uyanış işgal altında tuttuğu Alman topraklarında ortaya çıkmıştır.