Açıklama:
Yanıt Açıklaması: Vakıfları, yapılış şekilleri, hizmet alanları, nitelikleri, kendilerinden faydalanan insanların durumları gibi farklı açılardan farklı şekillerde tasnif etmek mümkündür. Vakıflar, temelde iki ana gruba ayrılır. Birincisi, doğrudan hizmet üreten vakıflar; ikincisi ise, birinci grupta yer alan vakıfları ayakta tutmak ve hizmet üretmelerini sağlamak üzere kurulan vakıflardır. Birinci grupta bulunanlara, aynıyla intifâ olunan vakıflar denir ki câmi, mescid, medrese, mektep, daru’ş-şifâ (hastahâne), imârethâne (aş-evi), tekke, zâviye, misâfirhâne, kütüphâne, köprü, çeşme, sebil gibi yapılardan oluşan kuruluşlar bu türdendir. İnsanlar, bu tür vakıf müesseselerinin bizzat kendilerinden faydalanırlar; yâni hiç bir sınırlama olmadan câmiye giderler; medrese ve mekteplerde eğitim görürler; çeşmelerden su içer, yol ve köprülerden gelip geçerler. Bu tür vakıflara müessesât-ı hayriyye (hayır kuruluşları) de denmiştir. İkinci grupta yer alan vakıflar ise gelirleriyle intifâ olunan vakıflar adıyla bilinir; bunlar diğer vakıfların finans kaynaklarıdır; birinci grupta yer alan vakıf müesseselerini ayakta tutmak için, onlara gelir sağlarlar. Arâzî, han, hamam, dükkân, binâ, para ve benzeri mal ve mülklerin vakfedilmeleri bu türdendir. Bu tür vakıflara, Osmanlı döneminde gerçek vakıf (asl-ı vakf) denmiştir. Bunlara vakıf gelirleri (akârât) demek de mümkündür. Bu iki tür vakıf, biribirinin tamamlayıcısı olarak kabul edilir.