2011-2017 döneminde AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stoku-GSYH oranının en yüksek olduğu AB üyesi ülke hangisidir?
Doğru Cevap!
Yanlış Cevap!
Doğru Cevap: C) Yunanistan
Maastricht Kriterleri’nde temel alınan ülkenin bütçe açığının GSYH'ye oranı en fazla yüzde kaç olmalıdır?
Doğru Cevap: A) 3
Aşağıdakilerden hangisi borç sözleşmesinin değiştirilme şekilleri yönünden Konversiyon işlemi gerçekleştirme yöntemlerinden değildir?
Doğru Cevap: A) Süreli konversiyon
Türkiye’de 1980’li yıllara kadar kamu borç yönetimi konusunda önemli bir gelişme yaşanmamasının temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
Doğru Cevap: A) Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlıdan kalma başarısız borçlanma deneyimi
Borsada işlem gören menkul kıymetlerin yanında, borsada işlem görmeyenlerin de alım-satımının yapıldığı, borsa dışı piyasalara ne ad verilmektedir?
Doğru Cevap: C) Tezgâhüstü piyasalar
Dış borcun ikrazı hükmü yetkisinin kimde olduğu net olarak tanımlanması , 4749 sayılı Kanun’un kaçıncı maddesinde belirtilmiştir?
Doğru Cevap: D) 4749 sayılı Kanun’un 4. maddesinde
Reel faiz oranları Borçların vade yapısı Döviz kuru Cari açık Kamu borç yönetiminin etkinliğini ve başarısını ölçen başlıca iki temel unsur yukarıdakilerden hangileridir?
Doğru Cevap: A) I-II
.....................devletin amaçlarına en etkin düzeyde ulaşabilmesi bakımından hangi büyüklüklerde borçlanması gerektiğini ve bununla ilgili ayarlama ve düzenlemeleri ifade etmektedir. Boşluğa aşağıdakilerden hangisi uygundur?
Doğru Cevap: E) borçların miktarı
Ülkemizde piyasa yapıcılığı sistemini kurmaya, sistemin işleyiş esaslarını belirlemeye ve işleyişi ile ilgili her türlü önlemi almaya veya sistemi kaldırmaya aşağıdakilerden hangisi yetkilidir?
Doğru Cevap: E) Hazine ve Maliye Bakanlığı
"üye ülkeye, kısa vadeli ödemeler dengesi sorunlarını aşabilmesi için, 36 ayı aşmayacak şekilde genellikle 12-18 aylık süre zarfında, ülkelerin kotasıyla ilişkilendirilen belli bir miktara kadar kaynak kullanabilme olanağı sağlanmaktadır." verilen IMF kredi türü aşağıdakilerden hangisidir?
Doğru Cevap: A) Stand-by Düzenlemeleri
Ülkemizde borç yönetimi ve borçlanma işlemlerine ilişkin temel bir mevzuatın oluşturulması amacıyla atılan en önemli adım 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un hangi yılda yürürlüğe konulması olmuştur?
Doğru Cevap: A) 2002
İç borcunu ödeme kabiliyetini kaybetmiş bir devletin tek taraflı egemenlik gücünü kullanarak borcunu ödememesi söz konusu olabilmektedir. Bu durum aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
Doğru Cevap: B) borcun reddi
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de de Haziran 2019 tarihinde yayınlanan Kamu Borç Yönetimi Raporu’nda borç yönetimiyle ilgili benimsenen temel stratejik ölçüt ve göstergeler arasında değildir?
Doğru Cevap: E) Kamu iç borçlanma faizinin %10'un altında tutulması
Hangisi devlet borçlarının en etkin şekilde yönetilmesi için uygun bir strateji geliştirilmesi ve bu stratejinin uygulanması sürecidir?
Doğru Cevap: B) Borç yönetimi
I. Bir ekonomide bireylerin tüketiminin zamanlar arası bir optimizasyon sorunu olarak kabul edilmesidir. II. Bireylerin yaşamlarının sınırlı olmasıdır. III. Tüm zamanlarda piyasaların dengededir. Neoklasik yaklaşımda ifade edilen bu varsayımların her biri, aşağıda verilenlerden hangisinde önemli bir rol oynar?
Doğru Cevap: A) Bütçe açıklarının ve devlet borçlanmasının etkilerininbelirlenmesinde
İkincil piyasada alım-satım gerçekleştikten sonra menkul kıymetlerin alıcıya, bunun için yapılacak ödemenin de satıcıya geçmesi için aşağıdaki sistemlerden hangisi gerekmektedir?
Doğru Cevap: C) Etkin bir takas sistemi
Devletin mali durumunun iyi olduğu dönemlerde henüz vadesi gelmemiş borçların ödenmesine ne ad verilir?
Doğru Cevap: B) İhtiyari ödeme
Aşağıdakilerden hangisi normal koşulların dışında uygulanan borç yönetimi işlemleri olarak adlandırılır?
Doğru Cevap: A) Olağanüstü borç yönetimi
Devletin mali durumunun iyi olduğu dönemlerde henüz vadesi gelmemiş borçların ödenmesi aşağıdakilerden hangisidir?
Aşağıdakilerden hangisi "Dışlama Etkisi"nin tanımıdır?
Doğru Cevap: C) Devlet borçlanmasının faiz oranlarını artırması nedeniyle özel yatırımların maliyetli hâle gelmesi ve oransal olarak düşmesine monetaristler tarafından verilen addır.