Davranış Bilimlerine Giriş

Yanıt açıklaması yok

Yanıt Açıklaması: Laslet hane halkı kavramını dört madde ile sınıflandırmaktadır. Aile içermeyen hane halkı: bu grup ev arkadaşlığı şeklinde bekâr bireyleri içerir. Çekirdek aileler şeklinde basit hane halkı eşler ve çocukları ya da yalnız ebeveynler ve çocuklarını içerir. Geniş aileler, çekirdek ailenin yanında eşlerden birinin anne ya da babası, kardeşleri ya da yeğenlerinin bir araya gelerek oluşturduğu hane halkıdır. Çoklu ailelerin oluşturduğu hane halkında ise, birden fazla çekirdek ailenin bir arada yaşaması durumudur. Buna göre maddeler halinde verilen ifadeler incelendiğinde tüm ifadelerin hane halkı kapsamında değerlendirilebileceği söylenebilir. Cevap E seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması: Deneysel yöntem, psikolojide olaylar veya değişkenler arasındaki sebep-sonuç ilişkisini en geçerli bir biçimde ortaya koyabilmeyi sağlayan yöntemdir. Bu yöntem koşulları özel hazırlanmış deney ortamlarında yapılır. Deney ortamı hazırlanırken araştırılacak değişkenlerden başka diğer değişkenler kontrol altına alınmaya çalışılır.

Yanıt Açıklaması: Bir uyarıcıyı farklı açılardan gördüğümüzde retinaya düşen şekiller de değişmektedir. Retinanıza düşen görüntü artık başka bir şekilde olsa da o nesneye ilişkin daha önce oluşturulmuş algı vasıtasıyla o nesneyi eski haliyle algılarsınız.  Buna şekil değişmezliği denmektedir.

Yanıt Açıklaması: Psikanalitik yaklaşım, insan davranışlarının kökeninin bastırılmışyaşantılar ve çatışmalar olduğunu savunmaktadır. Freud’un önderliğinde 1900’lü yılların baslarında gelişen psikanalitik yaklaşım, insan davranışlarının ve düşüncelerinin çoğunun bilinç dışı süreçler tarafından yönlendirildiğini iddia etmiştir. Doğru cevap B'dir.

Yanıt açıklaması yok

Yanıt açıklaması yok

Yanıt Açıklaması: Kişisel mesafe ayarlarımız da duygusal durumumuz hakkında bilgi veren sözel olmayan ipuçlarıdır. Mesafenin yakınlığı kızgınlık ya da sevinçli ruh durumunu, mesafenin uzaklığı korku ya da hoşlanmamayı ifade eder. Kişisel mesafe kültürden kültüre de farklılık gösterebilir.

Yanıt Açıklaması: Klasik koşullama yoluyla öğrenme belli adımlarla gerçekleşir (Tuckman ve Monetti, 2010): Adım: Koşulsuz Uyarıcı (et) - Koşulsuz tepki (salya) Adım: Nötr uyarıcı (ışık) - Tepki yok Adım: Nötr uyarıcı (ışık) + Koşulsuz uyarıcı (et) – Koşulsuz tepki (salya) Adım: Koşullu uyarıcı (ışık) - Koşullu tepki (salya).

Yanıt Açıklaması: Ölçme ve formulasyonda kullanılan matematik ve istatistik doğa bilimlerindendir.

Yanıt Açıklaması: Soruda verilen kaygı davranışını biyolojik, davranışçı ve hümanisttik yaklaşım açıklamaya çalışmıştır. Biyolojik yaklaşıma göre kaygı vücuttaki kimyasal değişikliklerle ilgilidir. Davranışçı yaklaşıma göre kaygı öğrenilmiş bir davranıştır. Fakat hümanisttik yaklaşıma göre kaygı bireyin kendi gerçek benliği ile olmak istediği ideal benliği arasındaki farkın büyük olması sonucu memnuniyetsizlikten kaynaklanmaktadır. Kaygının kültürün ürünü olduğunu savunan yaklaşım sosyokültürel yaklaşım olduğundan doğru cevap I ve II’dir.

Yanıt Açıklaması: Skinner tarafından geliştirilen davranışçı yaklaşım edimsel koşullanmadır. Skinner gözlenebilen davranışlara odaklanmış ve klasik koşullanmada olduğu gibi çevremizde her zaman davranışı başlatan uyarıcıların olamayacağına değinerek öğrenmede davranış ve sonuçları üzerinde durmuştur. Skinner’e göre, davranış sonrası olumlu kazanımlar o davranışın devamını, olumsuz kazanımlar ise o davranışın tekrar etme sıklığını azaltmaktadır.

Yanıt Açıklaması: Duygularda bilişin etkili olduğunu savunan kuram Schachter-Singer kuramıdır. Doğru cevap c seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması: Bireysel yaşantılar, yaşamımız boyunca başımızdan geçen olaylar, kişisel yaşantılar anısal (episodik) bellekte depolanır. Bizim için önemli günler, doğum günleri, mezuniyet günleri, evlilik yıldönümleri vb. önemli günler bu bellekte görsel biçimde depolanır. Hatırlamak istediğimizde önemli gün film şeridi gibi gözümüzün önünden geçer

Yanıt Açıklaması: Modern psikolojisinin kurucusu Wundt, duyum ve algıyı iki ayrı olgu olarak ele almış, duyumu yoğunlukla ve nitelikle belirlenen, parçalanamayan, bölünemeyen yaşantı birimi olarak tanımlamıştır. Algının ise birkaç duyumun bir araya gelmesiyle oluştuğunu öne sürmüştür. Günümüzde de çok keskin olmasa da bu iki olgu ayrı başlıklar altında ele alınmaktadır. Duyum basit uyarıcılar sonucu ortaya çıkan anlamsız yaşantılar olarak tanımlanırken, algı karmaşık ve anlamlı uyarıcıların bir araya getirilmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Doğru cevap B seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması: III. Fizyolojik ihtiyaçlar: Yeme, içme, uyuma, cinsellik. II. Güvenlik ihtiyacı: Barınma, can güvenliği. VII Ait olma ve sevgi ihtiyacı: Başkaları ile ilişki kurmak, kabul edilmek, ait hissetmek, arkadaşlık. IV Özsaygı ihtiyacı: Tanınma, prestij V Kendini tamamlama ihtiyacı: Yetenek geliştirme. VI Estetik ihtiyaçlar: Bakışım, Güzellik. I. Kendini gerçekleştirme: Potansiyelini ortaya koyma.

Yanıt Açıklaması: Kulağın yapısı, ses perdesi, dilin bölümleri ve hareket ve denge konuları “Duyum”; seçici dikkat ise “Algı” ile ilgilidir. Bu nedenle D seçeneği doğru cevaptır.

Yanıt açıklaması yok

Yanıt açıklaması yok

Yanıt Açıklaması: Genel olarak ele alındığında klasik koşullamada öğrenme, bir uyarıcı tarafından uyandırılan bir tepkinin, daha önce nötr olan farklı bir uyarıcıyla eşleştirilmesini içermektedir. Bu tür öğrenme yaklaşımında beş temel bileşenden söz edilmektedir. Bunlar; koşulsuz (doğal) uyarıcı, koşulsuz (doğal) tepki, nötr uyarıcı, koşullu uyarıcı ve koşullu tepkidir. Başlangıçta nötr olduğu halde, bir koşulsuz uyarıcıyla eşleştirilen ve bunun sonucunda tek başına sunulduğu zaman organizmada istenilen tepkiyi ortaya çıkartma gücünü kazanan uyarıcıya ise koşullu uyarıcıdır. Önceden kanın nötr uyarıcı olmasına rağmen bu işçinin parmağını kaybettikten sonra kan gördüğünde bayılma tepkisi verdiğinden bu durum koşullu uyarıcıya örnek oluşturmaktadır. Bu bağlamda doğru cevap A şıkkıdır.