Açıklama:
Yanıt Açıklaması: Herakleitos, sadece duyularına güvenen ve görünüşe aldanan insanlar için, “uzlaşmaz şeylerin kendi aralarında nasıl uzlaştığını anlamazlar. Karşıt dönüşlerin uyumu; yay ve lirdeki gibi” der (Herakleitos, Fr. 51). Kiriş ve ok tam olarak birbirlerine karşıttır ve ok bakan kişiye hareketsizmiş gibi görünür. Dolayısıyla Herakleitos’a göre doğadaki ve görünüşler alemindeki durağanlık, denk ve zıt güçler arasındaki çatışmanın bir sonucudur. Esas gerçeklik aleminin uyumlu niteliği duyularla değil, sadece “logos” aracılığıyla anlaşılabilir. Herakleitos’un “logos”u duyular üstüdür, her şeye yön veren, her şeyi kuşatan evrensel akıldır. Bu evrensel akıl, evrensel yasanın, insanın kaderinin, doğanın ve tanrı kavramının kendisidir. Her şeyin kuralı ve yasası olarak düşünülen “logos” her şeyde bulunan, her şeye ortak olan bir şey olarak değerlendirilir. Hakikatin bilgisi bu nesnel ve her şeye ortak olan “logos”a dayanmakla elde edilir. Düşünmenin (phrónêsis) herkese ortak olduğunu söyleyen Herakleitos (Herakleitos, Fr. 113), bundan her insanın doğru düşüneceği ve hakikate uygun davranacağı sonucunun çıkarılamayacağını da belirtir: “Logos her şeye ortak olmasına karşın, çoğunluk sanki kendilerine özel düşünceleri varmış gibi yaşarlar” (Herakleitos, Fr. 2). Herakleitos, doğa filozofları içinde, insana akılcı bir varlık olarak akışın içinde anlam yükleyen ilk düşünürdür. İnsanı evrensel ilke (logos) ile akılcı bir ilişki içinde düşünen, insan aklını araştırma nesnesi yapan düşünür de O’dur. Bu nedenle insanı, evrene organik olarak katmaya çalışır. İnsan ve logos hakkındaki düşüncelerini temellendirirken etikle ilgili görüşlerini de bu merkeze oturtmuştur. O, ahlaklı olmayı ya da olmamayı, insanın kendi mikrokozmosunda var olan karşıtlıkların sürekli çatışması içinde, kendi “ben”ini işlemesi ve karşıtların mücadelesi içinde tutumunu belirlemesi (seçimi) olarak görmüştür. Fizik, metafizik ve etikle ilgili felsefi düşüncelerinin hepsi, temel bir kaynaktan doğ