Açıklama:
Yanıt Açıklaması: İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu AB müktesebatı çerçevesinde başlatılan iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarında, normal yasama yönteminin tersine öncelikle ikincil mevzuat çıkarılmış ve bu bağlamda çıkarılan “İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” Danıştay tarafından söz konusu düzenlemenin öncelikle üst hukuk normu olan tüzükle düzenlenmeksizin doğrudan yönetmelikle düzenlenmesinin yasa hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin Danıştay tarafından iptaliyle birlikte başlatılan genel bir İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkarılması yönündeki çalışmalar, Haziran 2012 tarihinde sonuçlanmış (R.G., T.30.06.2012, S.28339) ve TBMM tarafından kademeli bir geçiş dönemi öngören, 20.06.2012 tarihli 6331 sayılı “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” (İSGK) kabul edilmiştir. Söz konusu Kanun’un 38. maddesine göre, Kanunun 6., 7. ve 8. maddeleri kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden iki yıl sonra; 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden bir yıl sonra; diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra; 9., 31., 33., 34., 35., 36. ve 38. maddeleri ile geçici 4., geçici 5., geçici 6., geçici 7. ve geçici 8. maddeleri yayım tarihinde yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır. 6331 sayılı Kanuna göre, işverenlerin işyerlerinde risklere karşı her türlü tedbiri alma sorumlulukları vardır. İşçilerin de alınan bu tedbirlere kesin olarak uyma sorumluluklarının olduğunu kanun koyucu kabul etmiştir. İşçilerin işverence alınan tedbirlere uymamaları söz konusu olduğunda nihayetinde işverenlerin iş sözleşmesini feshe kadar giden yetkilerinin olduğu kabul edilmektedir. İşyerlerinde işverenlerce alınacak tedbirlere uyulup uyulmadığının denetimi, işçilerin karşılaşabilecekleri mesleki riskler ve bunlar için alınması gerekli tedbirler, kanuni haklar ve sorumluluklar ile ilgili sağlık ve güvenlik eğitiminin de işverenlerce verilmesi gerekmektedir. 6331 sayılı Kanunun çalışma yaşamının denetimi açısından önemli hükümlerinden birisi de “işin durdurulmasını” düzenleyen 25. maddesidir. Söz konusu madde hükmüne göre, işyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulur. Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulur. İş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili üç iş müfettişinden oluşan heyet, iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili iş müfettişinin tespiti üzerine gerekli incelemeleri yaparak, tespit tarihinden itibaren iki gün içerisinde işin durdurulmasına karar verebilir. Ancak tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi hâlinde; tespiti yapan iş müfettişi, heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçerli olmak kaydıyla işi durdurur. İşin durdurulması kararı, ilgili mülki idare amirine ve işyeri dosyasının bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir. İşin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından yirmi dört saat içinde yerine getirilir. Ancak, tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi nedeniyle verilen işin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından aynı gün yerine getirilir. İşveren, yerine getirildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde, yetkili iş mahkemesinde işin durdurulması kararına itiraz edebilir. İtiraz, işin durdurulması kararının uygulanmasını etkilemez. Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı iş günü içinde karara bağlar. Mahkeme kararı kesindir. İşverenin işin durdurulmasını gerektiren hususların giderildiğini Bakanlığa yazılı olarak bildirmesi hâlinde, en geç yedi gün içinde işyerinde inceleme yapılarak işverenin talebi sonuçlandırılır. İşveren, işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermekle yükümlüdür